Didem Çolak Arslan
2 min readSep 3, 2020

Çevik Olduğunuz Kadar Özgürsünüz de…

Pandemi günleri de geçecek. Tüm yaşadığımız olumsuzluklara rağmen dönüp arkamıza baktığımızda heybemize hangi kazanımları eklemiş olarak çıkacağız?

Bu dönemde şanslı diyebileceğimiz evden çalışma olanağına sahip bir BT çalışanıyım. Bizler hayatımızın hiç bir döneminde olmadığımız kadar bu yeni düzene adapte olmaya, öğrenmeye, gelişmeye ve üretmeye çalışıyoruz. Bunu arkadaşlarımızdan ve ailemizdendan uzak izole bir yaşam fikrine rağmen, hem evden yoğun çalışarak hem de daha iyi birer anne/baba olmaya çalışarak yapıyoruz. Çalışma hayatımız pandemiyle birlikte her ne kadar sanal ortama ve uzak çalışma alanına taşınsa da aslında karşılaştığımız sorunlar sıkıntılar devam etmekte.

Bireyin değerli ve özgür olduğunu hissettiren ortamlarda, değer üreten bir amaç uğruna çalışmasını oldukça fazla önemsiyorum. Bunu hissettirmeyen ortamlara katlanamıyorum ve boğulduğumu hissediyorum.

Örnek vermek gerekirse sıkıcı, sadece monolog tadında geçen toplantıları hatırlayın ya da bazı bireylerin birer hayelet gibi görünmez olurken bazılarının ise toplantıları nasıl manipüle ettiğini ve sürekli konuştuğunu hatırlayın. Çalışmaktan değil aslında bir amacı olmadan çalışmaya çalışan veya sorunlar karşısında öğrenilmiş çaresizlik sendromu yaşayan insanlarla bir şeyleri başarabilmek için mücadele içinde çalıştığınız ortamları hatırlayın.

Yanlız değilsiniz bunu yaşayan milyonlarca çalışandan birisiniz. Tam da bu noktada Agile felsefe bizim gibi düşünen çalışanlara bir çıkış yolu sunmakta, çözüm arayışımıza cevap vermekte. Fakat herkes agile yapıyor diye agile yapıyorsanız üzgünüm eski çalışma stilinizden de kötü bir çalışma ortamına sahip olabilirsiniz. Gerçekten agile olabilen organizasyonların sayısı arttıkça bu olumsuz ortamlar azalacak ve daha iyi ortamlarda çalışma şansına sahip olacağız.

Biz, sevgili takımım “Test ve Ötesi” ile birlikte daha çevik bir takım olmaya çalışırken bir yandan da daha özgür ve daha üretken bir takım haline gelmek istiyoruz. Duyduğumuz fakat ekipçe deneyimleme imkanını yeni bulduğumuz bir yöntemden ve etkisinden bahsetmek istiyorum sizlere.

Liberating Structures, Henri Lipmanowicz ve Keith McCandless tarafından önerilen bir uygulama listesi. İnsanların birlikte nasıl çalışabildiklerini bulmaları ve tasarlamaları için sunulan 33 farklı alternatifili bir liste. Biz bu 33 yöntemden ilki olan 1–2–4 all’u denedik.

Yöntem oldukça basit. Ilk önce bizi zorlayabilecek cevap arayacağımız soruyu belirleyerek başladık. Bireysel çözümler ürettik sonrasında Zoom’un breakout room özelliğini kullanarak random bir şekilde 2’li ve 4’lü olacak şekilde farklı odalarda çözümler üretmeye devam ettik. 5’er dk olacak şekilde her bir adımı ayarladık. Grup çalışmamızın ardından bir araya gelerek çözümlerimizi paylaştık.

Sıradan, bir saat süren brainstorming toplantısında 3–5 fikir bulabilecekken herkesin gerçekten katıldığı ve oldukça kısa süren bu basit yöntemle 13 yeni fikir elde ettik. Denememiz sadece 20 dk sürdü, sonunda hepimizde aynı his vardı bunu daha önce nasıl keşfedememiş neden denememiştik. 20 dk içerisinde yüksek katılım ve şeffaf bir ortamda aynı amaç için odaklanıp bir yandan da eğlenerek yeni fikirler ürettik. Hatta yöntemi denememiz bittikten sonra farklı bir konuda ekip fikirlerini üretmeye devam etti, kendimizi durduramadık.

Sizin de Liberating Structures yöntemlerinden birini ekibinizle birlikte deneyimlemenizi tavsiye ederiz.

Çalışma hayatımızda sorunlar sıkıntılar biliyoruz ki devam edecek bununla beraber çözümlerle dolu renkli bir dünyaya da sahibiz. Adaptasyonu hiç olmadığımız kadar özgür hissederek neden yapmayalım ki..

Yeter ki keşfetmeyi ve öğrenmeyi bırakmayalım.

Kaynaklar:

Didem Çolak Arslan

Customer Experience and Agile Test Transformation Group Manager, NETAŞ